Ölüm var, ölüm!
Halife Hârun Reşid,
Allah dostlarından
Behlül Dânâ hazretlerini
rahmetullahi aleyhima
çok sever,
(Nasîhatlarından)
hoşlanırdı.
Bir gün,
Onu yolda görüp;
El Behlül! Nicedir seninle
görüşmek istiyordum.
dedi.
Hazret-i Behlül
hiç oralı olmadı ve
Ben hiç istemiyordum!
dedi.
Hârun Reşit,
Bu cevaba kızmayıp;
Ey Behlül! Nasîhatına muhtâcım,
dedi.
Konuştukları yer,
(Saray ile Kabristan)
arasıydı.
Hazret-i Behlül,
Ona, bu ikisini gösterip;
Bir sarayına bak, bir de kabristana.
Bunlardan ibret almayan kişi,
başka neden alır ki?
dedi.
Ve ilave etti:
Yarın Allahın huzuruna çıkacak
ve hesaba çekileceksin.
Cevabın hazır mı?
Hârun Reşid
alacağını almıştı.
Hüzünlendi.
Ağladı ve
(Göz yaşlarıyla)
ayrıldı oradan.
''ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı taktirde dünyada bıraktıklarına da kıymet verme '' Bediüzzaman Said Nursi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder