7 Ekim 2009 Çarşamba

AHİRETTE SENİ KURTARACAK BİR ESERİN OLMADIĞI TAKTİRDE

Ölüm var, ölüm!

Halife Hârun Reşid,

Allah dostlarından

Behlül Dânâ hazretlerini

rahmetullahi aleyhima

çok sever,

(Nasîhatlarından)

hoşlanırdı.

Bir gün,

Onu yolda görüp;

El Behlül! Nicedir seninle

görüşmek istiyordum.

dedi.

Hazret-i Behlül

hiç oralı olmadı ve

Ben hiç istemiyordum!

dedi.

Hârun Reşit,

Bu cevaba kızmayıp;

Ey Behlül! Nasîhatına muhtâcım,

dedi.

Konuştukları yer,

(Saray ile Kabristan)

arasıydı.

Hazret-i Behlül,

Ona, bu ikisini gösterip;

Bir sarayına bak, bir de kabristana.

Bunlardan ibret almayan kişi,

başka neden alır ki?

dedi.

Ve ilave etti:

Yarın Allahın huzuruna çıkacak

ve hesaba çekileceksin.

Cevabın hazır mı?

Hârun Reşid

alacağını almıştı.

Hüzünlendi.

Ağladı ve

(Göz yaşlarıyla)

ayrıldı oradan.


''ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı taktirde dünyada bıraktıklarına da kıymet verme '' Bediüzzaman Said Nursi

Hiç yorum yok: